Alanya ve çevresinde; kadınların farklı kurum ve kuruluşlarda görev aldıkları pozisyonlar, derinlemesine incelendiğinde, kadınların erkeklere kıyasla daha alt pozisyonlarda çalıştığı, yönetici ve liderlik pozisyonlarında genellikle kadınların yer almadığı görülmektedir.

Bu bulgular, kadınların iş yaşamında, erkek çalışanlarla aynı eğitim ve deneyime sahip olmasına rağmen, erkek çalışanlar kadar kariyer elde edemediklerine işaret etmektedir. Bu durum ülke genelinin bir yansıması olarak Alanya ve Taşeli bölgesinde de görülmektedir.

‘’Cam tavan’’ kadınların çalıştıkları kurum ve organizasyonlarda yükselmek istediklerinde; karşılaştıkları engelleyici davranışları kapsayan ve kadınların ulaşabilecekleri en yüksek noktayı temsil eden görünmez bir engeldir. Bu ayrımcı engellerin “cam tavan” olarak tanımlanmasındaki kast, hedeflere yönelik pozisyonların görünür olmasına rağmen engellerin belirsiz ve tanımsız olmasıdır. Çoğu zamanda dini değerler ve kalıplar öne sürülerek cam tavanın varlığı daha belirgin hale gelmektedir. Bazen dini baskı gibi görünen şey, aslında toplumun alıştığı düzeni koruma çabasıdır. Ancak inandığımız dinin özü adaleti ve merhameti, insanın potansiyelini ortaya çıkarmayı öğütler. Kadının liderlik potansiyeli ve kariyer hedefi kırıldığı anda, kaybeden toplumun kendisi olacaktır. Oysaki bugünün kadınları, hem eğitimli hem de çalışma hayatının vazgeçilmez parçası. Bu nedenle günümüzde dini literatürün modern yaşamla uyumlu ve kadınların güçlenmesini destekleyen gerçekçi yorumlara ihtiyacı var.

Günümüzde kamu kurumlarında ve özel şirketlerde cam tavanın varlığı, kadınların çoğunlukla alt veya orta düzeydeki pozisyonlarda çalışmasına ve üst yönetici pozisyonlarına ulaşamamasına neden olmaktadır. Kadınların üst düzey yönetici pozisyonlarında daha düşük oranda temsil edilmesi; kadınların daha az eğitimli olması, almış olduğu eğitimi ve potansiyeli yeterince iyi kullanamaması, daha az deneyimli olması ve liderlik vasıflarını taşımaması gibi çeşitli nedenler öne sürülmektedir. Oysaki yürütülen çalışmalarda, cam tavanın temelinde rol modeli eksikliği, cinsiyet ayrımcılığı, bilgi ağından dışlanma, yükselme ihtimalinin olmadığı alanlarda çalışma gibi ayrımcı süreçlerin yer aldığı ortaya konmaktadır.

Bu bulgular kadınların erkeklere kıyasla liderlik için daha az yetkin olduğu savını çürütmektedir. Aynı zamanda cam tavanın varlığı kadınların iş hayatına katılımını ve iş hayatındaki varlığını olumsuz etkilerken, bu durumdan kamu kurum ve kuruluşları da olumsuz etkilenmektedir.
Bununla birlikte Alanya ve Taşeli de cam tavan sendromu; kadınının politik ve liderlik davranışlardan uzak durmasına ve kadının sadece kendi kimliğinin kalıp yargılarında konumlanmasına neden olmuştur.

Peki ;
Yüce dinimiz İslamiyet’i Arap kültüründen ayırt edebildiğimizde, tarih boyunca Türk kadınını, ekonomik ve sosyal hayatta etkin roller üstlenen bir figür olarak gördüğümüzde, kadının önündeki en büyük engel olan ‘‘Cam Tavan Sendromu’’ aşılabilir mi?
‘’Cam Tavan’’ sendromunun dini baskılarla güçlendirilen katmanları, ancak daha bilinçli bir toplum ve cesur kadın hikâyeleriyle çatlar…