Alanya’da doğa harikası olarak bilinen Dim Çayı’nda korkutan görüntüler kaydedildi. Bölgede yaşanan kuraklık ve iddiaya göre barajdan gelen suyun kesilmesiyle birlikte çay yatağının bazı bölümleri tamamen kurudu. Su birikintilerine hapsolan balıklar oksijensiz kalarak telef olmaya başlarken, vatandaşlar balıkları su dolu kovalara koyarak kurtarmaya çalıştı.

ESKİ MUHTAR SEFERBER OLDU

​Kestel Mahallesi’nin eski muhtarı Muhterem Şimşek, balık ölümlerini görerek bölgeye koşan isimlerden biri oldu. Elinde kovalarla su birikintilerinden topladığı balıkları suyun olduğu üst kısımlara taşıyan Şimşek, gördüğü manzarayı "katliam" olarak nitelendirdi. Şimşek, yaptığı acil çağrıda, "Milyonlarca balık şu an can çekişiyor. Çocuklarımızın geleceği yok oluyor. Buraya acilen can suyu verilmeli" ifadelerini kullandı. Gelen tepkiler ve kamuoyu baskısının ardından yetkililer harekete geçerek baraj kapaklarını açtı ve çaya tekrar su verilmeye başlandı. Suyun ulaşmasıyla birlikte sevincini dile getiren Şimşek, "Balıklarımız can suyuna kavuşuyor ama aşağılarda çok balık telef oldu" dedi.

Alanya Müftüsü Mehmet Seven’den Gazze kermesine davet
Alanya Müftüsü Mehmet Seven’den Gazze kermesine davet
İçeriği Görüntüle

“SUYUMUZUN KIYMETİNİ BİLMİYORUZ”

​Olayın ardından açıklama yapan Alanya Çevre Eğitim ve Mavi Bayrak Derneği (ALÇED) Başkanı Şerefnur Kayhan da yaşananların sadece iklim değişikliğiyle açıklanamayacağını, temel sebebin insan eliyle yaratılan tahribat olduğunu vurguladı. Susuzluk çekildiğini ve susuzluk çekilmeye devam edileceğini söyleyen Kayhan, “Muhtemelen Dim Çayı’ndaki olay geçen hafta yağmur çok yağdı. Barajın su tutması için kapaklar kapatılmıştır. O yüzden böyle bir şey yaşanmıştır. Hemen arkasından su salındığına göre bu şekilde olmuştur. Bu demek değildir ki kuraklık yok, suyumuz çok. Hayır değil. Susuzluk da çekeceğiz. Suyumuzun kıymetini bilmiyoruz. Yağmur sularını değerlendiremiyoruz. Bizim bölgemizde su istemeyen ağaç türü yok ki. Hep sulanan ağaç türü var. Avokado, muz ağaçları suyu çok tutuyor. Herkes de bu ürünleri yetiştiriyor. Su parası vermemek için kuyu kazıyorlar. Önüne gelen herkes su çıkarıyor. Yeraltı suları bittiği zaman ne olacak? Konya’daki gibi obruklar çoğalmaya başlayacak. Konya’da obruk sayısı 600’ü geçmiş. Biz suyun kıymetini bilmiyoruz. Düzenli, iktisatlı kullanmıyoruz” diye konuştu.

“HER TESİSİN ÖNÜNE HAVUZ YAPILIRSA OLACAĞI BU”

Kuraklık olduğunu, insanların yaptıkları nedeniyle doğanın kendini yenileyemediğini paylaşan Kayhan, “İnsanlar olarak maalesef doğayı mahvetmeye devam ediyoruz. Yağmur, kar yok. Zaten yağmur sularını değerlendiremiyoruz. Toprak yağmur suyunu emmez ki. Denize akar gider. Dağlarda kar var mı? Ocaktayız daha kar görmedik. Devamlı kuyu kazılıyor. Bedavadan sulayıp para kazanacaklar ama siz bizim suyumuzu kullanıyorsunuz. Gelen sularımız nerden geliyor? Derelerimiz, ırmaklarımız nerden oluşuyor? Yeraltı sularından oluşmuyor mu? Bitirince dere de ırmak da baraj da kurur. Barajlar boşaldı. Burdur’a bak, Salda’ya bak, yavaş yavaş kuruyor. Dolduracak su yok. Alanya’da da barajda su olmadığı için muhtemelen her yeri kapattılar. 100 küsur tane de orada tesis olursa, herkes de balık yetiştirmek için tesisin önüne havuz yaparsa olacağı bu. Bunlar yapılmadan önce niye bunlar niye söylenmiyor? Bunların olacağı belli değil mi? Orada yüzlerce tesis var. Aşağıya kadar su gelmiyor ki. Denize dökülen su yok. Tesisler çeviriyor, baraj tutuyor. Önceden bunlara izin vermeyeceklerdi. Bunlar düşünülecek. Nüfus sürekli artıyor. Sürekli bina yapılıyor. Hani altyapı? Sonra yağmur yağdı mı olan oluyor. Bundan sonra evlerde kayık olacak. Yağmur suyunu tutmuyoruz ki. Yollar gölleniyor, denize akıyor. Mazgallara çöp atmaya devam etsinler. Yine sağanak yağmurda yollar berbat. Biz de kayıklarla ulaşımı sağlarız. Espri bir tarafa gerçekten kötüye gidiyoruz. Sonradan pişmanlık hiçbir işe yaramayacak. Doğa intikamını alır. Ona dokunmayın, o kendini yenilemesini bilir” dedi.