2026 yılı Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bütçe görüşmelerinde konuşan MHP Antalya Milletvekili ve MYK Üyesi Abdurrahman Başkan, Antalya'nın yüksek katma değerli üretime yöneldiğini belirterek, OSB'nin lojistik ve su altyapısının güçlendirilmesi, çatı GES projeleriyle ucuz enerjiye erişim ve tarıma dayalı sanayide yapay zeka destekli akıllı tarım modellerine geçişin stratejik zorunluluk olduğunu vurguladı. Antalya’nın sahip olduğu çok boyutlu potansiyeli ile sanayi, turizm, tarım ve teknoloji ekseninde en stratejik şehirlerden birisi haline geldiğini belirten Başkan, “Antalya yalnızca bit turizm şehri değildir. Artık yüksek katma değerli üretime yönelen, teknoloji ile tarımı buluşturan, ihracata dönük sanayi altyapısını istikrarla güçlendiren bir üretim merkezidir. Bu dönüşümün bel kemiğini de Antalya Organize Sanayi (OSB) Bölgesi oluşturuyor. OSB’de yürütülen genişleme projeleri, yeni parsellere açılan yatırım alanları ve altyapı güçlendirmeleri sanayicimizin yatırım iştahını doğrudan artırıyor ancak özellikle ifade etmek isterim ki Antalya OSB’nin arz güvenliği, su altyapısı, lojistik bağlantıları ve ulaşım aksları daha da güçlendirilmeli. Sanayimizin en temel kalemlerinden biri ucuz enerjiye erişimdir. Antalya’nın sahip olduğu yüksek güneşlenme süresi yenilenebilir enerji potansiyeli dikkate alındığında çatı GES projelerinin daha yoğun şekilde teşvik edilmesi artık bir tercih değil, stratejik bir zorunluluktur. Bu alanda verilecek her destek hem sanayicimizin rekabet gücünü artıracak hem de çevre dostu üretimi, yaygınlaştıracak” dedi.

“ANTALYA BÖLGESEL BİR ÜRETİM MERKEZİ HALİNE GELEBİLİR”

Duran Şimşek resmen start verdi
Duran Şimşek resmen start verdi
İçeriği Görüntüle

Antalya’nın sanayi yapısının bir diğer temel dayanağı tarıma dayalı sanayi olduğunu vurgulayan Başkan, “Seracılık, yaş sebze meyve üretimi, paketleme, işleme ve ihracat altyapısı anlamında Antalya, Türkiye’nin lokomotif şehirlerinden birisi ancak bu alanda artık klasik yöntemlerle değil, dijitalleşme, otomasyon, sensör teknolojileri ve yapay zeka destekli üretim modelleriyle ilerlemek zorundayız. Tarım sanayi entegrasyonunun teknoloji ile buluşturulması Antalya’yı yeşil üretim ve akıllı tarım alanında bölgesel bir üretim merkezi haline getirebilir. KOBi’ler Antalya sanayisinin temeli oluşturuyor. Küçük ve orta ölçekli işletmelerimizin özellikle uygun şartlarda finansman erişimi, dijital dönüşümleri, ihracata yönelmeleri ve ölçek büyütmeleri doğrudan desteklenmeli. Sayın bakanım özellikle Antalya’dan gelen taleplere gösterdiğiniz hassasiyete teşekkür ederiz. Özellikle KOBİ’lerimizin finansman ihtiyacı üzerinde en çok durduğumuz konudur. Tarım teknolojileri, yazılım, lojistik, soğuk zincir, gıda işleme ve yenilenebilir alanda faaliyet gösteren girişimci KOBİ’lerimiz stratejik önemde. Turizmle sanayinin birlikte gelişmesi de Antalya açısından ayrı bir fırsat alanıdır. Turizm sektöründe kullanılan ekipmanları yazılımların, otomasyon sistemlerinin ve enerji altyapılarının yerli üretimle karşılanması hem cari açığı kapatacak hem de sanayimize yeni bir pazar alanı açacak. Akıllı otel sistemleri, enerji verimliliği çözümleri, çevre teknolojileri ve dijital turizm uygulamaları bu alanda çok öne çıkmıyor. Antalya ayrıca lojistik açıdan Doğu Akdeniz’in en stratejik kapılarından biridir. Liman altyapısının, sanayi altyapısının daha güçlü destekleyecek şekilde geliştirilmesi, kara, deniz, hava taşımacılığının tam entegrasyonunun sağlanması yatırımcı açısından belirleyici bir faktör haline gelmiştir. Üretimin rekabet gücü yalnızca fabrikanın içindeki ürünün hızla pazara ulaşabilmesiyle de doğrudan ilişkilidir. Kadın girişimciliğinin genç istihdamı ve kooperatifçilik Antalya’da ayrı bir dinamizm alanıdır. Özellik tarım ve gıda alanında faaliyet gösteren kadın kooperatiflerinin teknoloji ile buluşturulması, markalaşma süreçlerinin desteklenmesi ve ihracata yönlendirilmesi, sosyal, kalkınma açısından da çok kıymetli. Üretimin tabana yayılması, kalkınmanın kalıcı olmasının en önemli şartı” diye konuştu.

“ANTALYA’NIN ÖNÜNÜ AÇACAK TARİHİ BİR FIRSAT”

Antalya’nın 2026’da dünyanın en prestijli organizasyonlarından biri olan 77’nci Uluslararası Uzay Kongresi’ne ev sahipliği yapacak olması şehrin teknoloji ve bilim diplomamasisindeki konumunu bambaşka bir noktaya taşıyacağını aktaran Başkan, “Bu organizasyon yalnızca birkaç günlük bir etkinlik değil, Antalya’nın bilim, AR-GE, uzay teknolojileri ve ileri teknoloji sektörlerinde küresel ölçekte görünürlük kazanmasının önünü açacak tarihi bir fırsat. Bütün bu başlıklar göstermekte ki Antalya artık sadece turizmin değil, üretimin, teknolojinin, tarıma dayalı sanayinin, yenilenebilir enerjinin merkez şehirlerinden biri olma yolunda hızla ilerliyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’mızın politikalarının Antalya özelinde daha da güçlendirilmesi bu büyük potansiyelin çok daha kısa sürede ekonomik değere dönüşmesini sağlayacak. Türkiye ekonomiden kopmayan büyüyen, teknolojide dışa bağımlılığı azaltmada kararlı adımlar atan, sanayisini milli hedeflerle güçlendiren bir ülke. Bu çizgi sadece iktisadi bir tercih değil, aynı zamanda milli bir duruştur. Sanayide atılan her güçlü adım istihdam, ihracat ve teknolojik özgürlük olarak milletimize geri dönüyor. MHP olarak bizler yerli üretimi önceleyen, ileri teknoloji stratejik gören, sanayicisini ayakta tutan v emeği merkeze alan her çalışmanın kararlılıkla yanında durmaya devam edeceğiz. Çünkü biz biliyoruz ki üreten Türkiye güçlü Türkiye’dir. Güçlü Türkiye bağımsızdır. Bağımsız Türkiye büyük Türkiye’dir” ifadelerini kullandı.