Alanya Özgün Kardelen Özel Eğitim Rehabilitasyon Merkezi Kurucusu Psikolog Feridun Özdeş yaptığı açıklamada tüm dünyada otizm riski ile doğan çocukların sayısında hızlı bir artış olduğunu söyledi. Özdeş, “Yapılan son araştırmalar maalesef her 31 doğumdan 1’inin Otizm Spektrum riski ile dünyaya geldiğini gösteriyor. Bu çok ciddi bir oran. Kabaca tanımlayacak olursak Otizm spektrum bozukluğu, doğuştan gelen ve genellikle yaşamın ilk yıllarında fark edilen karmaşık bir nöro-gelişimsel farklılıktır. Otizmli bireylerin başkalarıyla iletişim kurma, etkileşimli oyunlar oynama, arkadaş edinme gibi sosyal becerilerinde akranlarına kıyasla belirgin yetersizlikler görülür. Genellikle 12-24 arasında iyi bir gözlemle çocuklarda bazı belirtiler gözlemlenebilir. Özellikle bu dönemlerde sınırlı ilgi, dil çıktılarının olmaması veya yaşıtlarına göre belirgin geriliğin olması, anlamlı tepki ve gülümsememenin olması, ismi söylendiğinde dönüp bakmaması ya da anlamlı tepki vermemesi, ebeveynin yanından ayrıldığında ya da tanımadığı kişilere gittiğinde tepki vermemesi, anlamlı göz teması kurmaması ya da sınırlı olması, parmağınızla bir şey gösterdiğinizde dönüp bakmaması, oyuncaklar ile işlevsel oyunlar oynamaması sayılacak bazı belirtiler” dedi.
“ÇOCUK PSİKİYATRİSİNİN GÖRMESİNDE FAYDA VAR”
Belirtilerin hepsinin olması beklenmeyeceğini aktaran Özdeş, “Bunlardan bir kısmı bile varsa en kısa zamanda bir çocuk psikiyatrisinin görmesinde fayda vardır. Bazen çevreninde baskısıyla bir şey olmaz, daha küçük düzelir, amcası-halası da böyleydi gibi telkinler olmakta bu da erken müdahaleyi geciktirmektedir” diye konuştu.
“YÜZDE 5 CİVARINA KADAR GERİLİYOR”
Günümüzde 15 aydan itibaren uzmanlar tarafından teşhis konulduğunu ve eğitime yönlendirildiğini belirten Özdeş, “Çünkü tek tedavisi erken, doğru yöntem ve yoğun eğitimdir. Yapılan araştırmalar bize gösteriyor ki 18-24 arası teşhis edilmiş ve yoğun eğitim programına alınmış çocukların yüzde 50’sinden fazlasının semptomlarında belirgin azalma varken 5 yaşından sonra müdahale edilen çocuklarda bu oran yaklaşık yüzde 5 civarına kadar geriliyor. Yani ne kadar erken teşhis edilip ne kadar erken nitelikli ve yoğun özel eğitim alırsa çocuğun semptomlarında azalma hatta sosyal hayata sorunsuz katılma oranı o kadar yüksek oluyor. Tabi bu konuda ailenin sürece katılması, bilinci olması ve eğitimi takip etmesi çok önemli. Unutmamak lazım otizmin tek tedavisi eğitim ve şu an için iyileştirecek herhangi bir ilaç yok” ifadelerini kullandı.