11. YARGI PAKETİ CEZA ALANINDAKİ DEĞİŞİKLİKLER

Kamuoyunda “11. Yargı Paketi” olarak bilinen düzenleme, ceza hukuku ve infaz sistemi başta olmak üzere birçok alanda önemli değişiklikler içermektedir. Bu yazıda, yalnızca ceza ve infaz alanındaki yenilikler ele alınmıştır.

TAKSİRLİ SUÇLARDA CEZA ARTIRIMI
Taksirli yaralama suçunda ceza sınırları yükseltilerek hem trafik hem iş kazalarına ilişkin yargılamalarda önemli bir değişiklik yapılmıştır. Basit yaralama hâlinde ceza aralığı 4 ay–2 yıl, birden fazla kişinin yaralanması hâlinde 9 ay–5 yıl olarak belirlenmiştir. Bilinçli taksirde şikâyet şartı kaldırılmış, savcılık doğrudan soruşturma açabilecektir. Bu artışın doğal sonucu olarak HAGB ve erteleme gibi uygulamalara daha az başvurulacak, özellikle çoklu yaralanmalarda cezaların fiilen uygulanması amaçlanacaktır. Böylece taksirli suçların artık basit ihmal olarak değerlendirilmesinin önüne geçilmiş, caydırıcılık güçlendirilmiştir.

COVİD-19 İNFAZ İNDİRİMLERİNİN KALDIRILMASI
Kasten öldürme, cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı gibi ağır suçlarda Covid-19 döneminde getirilen geçici infaz kolaylıkları tamamen kaldırılmıştır. Bu suçlarda artık erken tahliye veya açık cezaevine geçiş istisnası uygulanmayacaktır. Ancak 31 Temmuz 2023’ten önce işlenen suçlar bakımından kapalıdan açığa ve açıktan denetimli serbestliğe geçişte 3 yıl erken ayrılma imkânı korunmuştur.

DOLANDIRICILIK SUÇLARINDA GÖREVLİ MAHKEME DEĞİŞTİ
Dolandırıcılık ve nitelikli dolandırıcılık suçları ağır ceza yerine asliye ceza mahkemelerinde görülecektir. Devam eden dosyalar, kesinleşene kadar eski usule göre sürdürülmeye devam edecektir.

KISMİ AKIL HASTALIĞINA İLİŞKİN DÜZENLEME
Kısmi akıl hastalığı olan sanıklar için mahkemenin hem ceza hem de güvenlik tedbiri uygulaması zorunlu hâle getirilmiştir. Bu düzenleme, suçu işlerken davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış kişilere yönelik tedbirlerin daha sistematik uygulanmasını sağlayacaktır. Ağırlaştırılmış müebbet ve müebbet gerektiren suçlarda en az 1 yıl, 10 yıldan fazla hapis gerektiren suçlarda ise en az 6 ay sağlık kuruluşunda tedavi zorunluluğu getirilmiştir.

GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNDA CEZA ARTIRIMI
Güveni kötüye kullanma suçunun motorlu kara, deniz veya hava taşıtı üzerinde işlenmesi hâlinde ceza bir kat artırılacaktır. Bu düzenleme özellikle araç kiralama ve taşıt teslimi işlemlerinde ortaya çıkan suistimallerin önüne geçmeyi hedeflemektedir. Ceza sınırlarının yükselmesiyle HAGB ve erteleme uygulamaları da daha sınırlı olacaktır.

GENEL GÜVENLİĞİ TEHLİKEYE SOKMA SUÇUNDA ARTIŞ
Suçun ceza aralığı 6 ay–3 yıldan 1 yıl–5 yıla çıkarılmıştır. Toplu alanlarda havaya ateş etme, patlayıcı madde kullanma gibi davranışlar nitelikli hâl sayılarak daha ağır cezalandırılacaktır. Kurusıkı silah olarak bilinen ses ve gaz fişeği atan silahlarla işlenen eylemler de artık açık şekilde yaptırıma tabidir. Amaç, bilinçsiz silah kullanımından kaynaklanan tehlikelerin önlenmesidir.

SUÇ ÖRGÜTÜ KURMA VE ÜYELİK SUÇLARINDA ARTIŞ

Örgüt kuran veya yöneten kişilerin cezası 4–8 yıldan 5–10 yıla çıkarılmıştır. Örgüt üyeliğinde üst sınır 4 yıldan 5 yıla yükseltilmiştir. Örgütün silahlı olması hâlinde ceza artık sabit olarak yarı oranında artırılacaktır. Ayrıca örgütün faaliyetlerinde çocukların gözcü, taşıyıcı veya haberci olarak kullanılması, cezayı yarısından bir katına kadar artıran nitelikli hâl olarak düzenlenmiştir.

ULAŞIM ARAÇLARININ DURDURULMASI VE ALIKONULMASI SUÇU YENİDEN TANIMLANDI
Artık suçun oluşması için cebir veya tehdit aranmayacak; hukuka aykırı her davranışla aracın durdurulması veya başka yere götürülmesi suç sayılacaktır. Kara aracı durdurmak 1–3 yıl, başka yere götürmek 2–5 yıl; deniz ve demiryolu araçları 3–7 yıl; hava araçları ise 5–12 yıl hapis cezası ile karşılanacaktır. Düzenleme, ulaşım güvenliğini tehlikeye atan eylemlere karşı daha güçlü bir koruma sağlamaktadır.

11. Yargı Paketi genel olarak daha caydırıcı, güvenlik odaklı ve toplumsal beklentiye uygun bir ceza politikası ortaya koymaktadır. Bundan sonraki süreçte önemli olan, bu düzenlemelerin uygulamada adalet duygusunu zedelemeden, hakkaniyet ve hukuk devleti ilkeleri ışığında hayata geçirilebilmesidir.